| |
“Bayramdan sonra ne Danıştay kalacak ne Arınç” Bu söz malum Bülent Arınç’a aittir ve kameraların önünde bayramın ikinci günü edilmiştir. Peki Arınç ne mi demek istedi? Danıştay’ın meslek okulları ile ilgili kararına AKP olarak kıyameti koparacaklarının işaretini verdi! Yok Arınç bu sefer sadece acındırıp ağlamayacak, aynı zamanda bağırıp çağıracaktır. Öyle çünkü 70 küsur yıl önceki Dersim hadiselerini bile çarpıtıp ona sığınma ihtiyacını duyan AKP için Danıştay’ın son kararı gerçekten de piyangodur. Bülent Arınç’ın işaretine bakılırsa kamuoyu birkaç gün bu kampanya ile meşgul edilmeye çalışılacak. Bu şekilde; 1) AKP için kanayan yara haline gelen Kürt Açılımı olayını örtmeye ve geri plana çekmeye çalışıp, gündemi manipüle edecekler. 2) Açılımla partilerine kızmaya başlayan AKP tabanını yeniden kazanmaya ve elinde tutmaya çalışacaklar. 3) Bu argümanla yine demokrasi havariliğine soyunacaklar. Tamam İmam Hatip ve türban konuları belki eskimiştir ama Danıştay yine de AKP’ye müthiş bir hediye sunmuştur. Görüyorsunuz AKP ne zaman sıkışsa bir şeyler oluyor ve ona istismar imkanları yaratılıyor. Benzer şey 2007 seçimleri öncesinde muhtıra verilerek olmadı mı? Danıştay’ın son kararı da şekil açısından aynıdır. Efendim hukukun gereği yapıldı denmesin sakın, kısa bir süre önce Danıştay’ın aynı konuda aldığı karar ortadadır! Defalarca yazdık, bir kez daha yazalım, AKP’ye din, laiklik, imam hatip, türban gibi konularla muhalefet edilmemeli. Edilirse AKP’ye can suyu vermiş olursunuz! Hem meslek okulları olayı ülke bekası bağlamında Bizans kilisesinin İstanbul’un fethi sürecinde meleklerin cinsiyetini tartışması misali bir şeydir, oysa Türkiye bugün olmak ya da olmamak noktasındadır. Dolayısı ile böyle bir ortamda AKP’ye istismar argümanının verilmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Birileri hâlâ anlamak istemiyor! AKP türban ya da imam hatip gibi konular çözülsün, rafa kalksın arzusunda değildir, çünkü o konular aşılırsa istismar edeceği şeyler ortadan kalkar. Bu güruh istismarlarla var oldu, istismarlarla bugünlere geldi ve yine istismarlarla yürümek istiyor. AKP ile yapılan mücadele artık göğüs göğüsedir. Ülke sırat köprüsünde Danıştay ise meleklerin cinsiyetinin sorgulanması misali hâlâ imam hatip ayrıntısında! TEPKİ YOK... Hakkari ve Mersin’deki isyan provalarına susanlar! Televizyonda izlemeyenlere bayramın birinci günü akşamında Hakkari’de yaşananları özetle aktaralım. Efendim güya 27 Kasım tarihi PKK’nın kuruluş günü imiş. İşte o gün hava kararınca şehrin birkaç yerinde izinsiz gösterilere başlandı.. Yollar kesildi, karakollara ve polis otolarına hücumlar edildi. Bütün Hakkari, saatler boyunca PKK tarafından adeta teslim alındı. Derken sonunda şehrin ayrı ayrı yerlerinden havai fişek gösterileri başladı. Evet neredeyse bütün Hakkari PKK’nın kuruluşunu kutladı... Benzer görüntü ertesi gün Mersin’de vardı ve orada da PKK fütursuzca polis karakoluna saldırdı.. Görüldüğü gibi artık sınır karakolları değil şehir merkezindeki karakollar basılıyor ki karakol basmanın anlamı malum, devlete kalkışmadır. Evet zerre abartısız isyan provaları olan bu hadiselere karşı ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakan’ı ya da İçişleri Bakanı’ndan bir tepki bekledik ama günler geçmesine rağmen bu satırların yazıldığı saate kadar böyle bir tepkiye şahit olunamadı. İstisnasız her olaya tepki veren Başbakanımız iş PKK’ya ve eylemlerine geldi mi ne hikmetse birden susuyor! Aynı şekilde Cumhurbaşkanı da PKK’ya şefkatli bir görüntü veriyor. Birileri Abdullah Gül’e Anayasal zorunluluklarını hatırlatmalıdır! İLGİNÇ... Derin hastane ziyareti! Tarih: 25 Aralık 2008... Saat: 16.30... Yer: Ankara Balgat 29 Mayıs Hastanesi... MHP’li Vural ve CHP’li Seyhan’a göre Başbakan Erdoğan bu tarihte bu hastaneye ziyarete gitmiş! Peki yatan hasta partilisi, arkadaşı ya da akrabası mı?.. Hayır, hasta bir bürokrat ve Tayyip Bey’le de organik olarak uzak-yakın bir ilişkisi yok. Peki o zaman bu ilginç ziyaret niçin? Kuşkusuz hadise elbette insani bir tezahür ama Başbakan niçin başka birini değil de o bürokratı ziyaret etti? Peki o bürokrat kim midir? Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının Teknik Daire Başkanı. Başka bir anlatımla dinlemelerin toplandığı merkezin amiri ya da her şeyi bilen adam. Tam bu noktada soralım, Başbakan’ın bu ismi hastanede ziyaret etmesi yoksa bu görevinden ötürü müdür? Açıklıkla söylemeliyiz ki Tayyip Bey, TİB’i şaibe altına sokmuştur. Kamuoyundaki yaygın bakış bu kurumun AKP’nin derin üssü olduğu şeklindedir. SOĞUK SU... Dubai’de İslamcıların 5 milyar doları battı! Bayramda özel bir bankanın genel müdür yardımcısı olan arkadaşımla karşılaştım ve Dubai krizini konuştuk. Arkadaşıma krizin Türkiye’ye etkisini sordum ve şu karşılığı aldım: “Global etkisinin yanı sıra bazı özel etkileri de olacak. Mesela Dubai sermayesinin Türkiye’deki projeleri artık askıdadır...” Arkadaşım tam bu noktada değerlendirmesine şunu da ilave etti: “Tabii batan milyar dolarlarımızı saymazsak...” Hemen araya girip hangi milyar dolarlarımız sorusunu sordum ve şu karşılığı aldım: “Dubai’de tahminlerimize göre 5 milyar dolar civarında bir Türk sermayesi de buhar olmuştur ki bu para daha ziyade yeni zenginler sınıfına yani İslamcı kesime aittir. Bu konuda bazı somut bilgilerimiz de mevcuttur.” sabahattin önkibar... |
netteki eviniz......